Daha yüksek erişilebilirlik modunu aç
Daha yüksek erişilebilirlik modunu kapat
T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
ISPARTA İL TARIM VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ
Görme Engelli
×
  • Anasayfa
  • KURUMSAL YAPI
    İL MÜDÜRÜ
    İL MÜDÜR YARDIMCILARI
    ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ
    • KOORDİNASYON VE TARIMSAL VERİLER
    • TARIMSAL ALTYAPI VE ARAZİ DEĞERLENDİRME
    • KIRSAL KALKINMA VE ÖRGÜTLENME
    • BİTKİSEL ÜRETİM VE BİTKİ SAĞLIĞI
    • HAYVAN SAĞLIĞI VE YETİŞTİRİCİLİĞİ
    • GIDA VE YEM
    • İDARİ VE MALİ İŞLER
    • ÇAYIR MERA VE YEM BİTKİLERİ
    • BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ
    İLÇE MÜDÜRLÜKLERİ
    • AKSU
    • ATABEY
    • EĞİRDİR
    • GELENDOST
    • GÖNEN
    • KEÇİBORLU
    • SENİRKENT
    • SÜTÇÜLER
    • ŞARKİKARAAĞAÇ
    • ULUBORLU
    • YALVAÇ
    • YENİŞARBADEMLİ
    BİRİMLER
    • DÖNER SERMAYE SAYMANLIĞI
    • HUKUK İŞLERİ
    • SİVİL SAVUNMA VE SEFERBERLİK HİZMETLERİ
    GÖREVLERİMİZ
    ORGANİZASYON ŞEMASI
    • ORGANİZASYON ŞEMASI
    TARİHÇE
    MİSYON VE VİZYONUMUZ
    KALİTE POLİTİKAMIZ
    • İÇ KONTROL SİSTEMİ
  • E-HİZMETLER
    E - İŞLEMLER
    KURULUŞ MÜDÜRLÜKLERİ
  • PROJELER
  • YAYINLAR
    BRİFİNGLER
    YATIRIM PROGRAMI İZLEME
  • BASIN
  • İLETİŞİM
Skip Navigation LinksIsparta İl Tarım ve Orman Müdürlüğü
Ev Ekonomisi

  • Hazırlama ve pişirme sırasında  besinlere uygulanan işlemler, gıdaların besleyici değerini artıracağı gibi yanlış uygulamalar da besin değerini düşürür.
  • Ekmek, çörek ve kurabiye yapımında hamurun mayalandırılması gıdaların besin değerini artırır, maya yerine kimyasal kabartıcılar ( kabartma tozu ve karbonat ) kullanımı ise gıdaların besin değerini azaltır.
  • Yumurta, süt, yoğurt, peynir, tahinle yapılan tatlıların besleyici değeri, un, yağ ve şeker kullanılarak yapılanlardan üstündür.
  • Yumurta hızlı ateşte, uzun süre pişirilirse ve pişirildikten sonra kaynar suda bekletilirse besleyici değeri azalır. Yumurta orta ateşte kısa sürede pişirilip hemen soğutulmalıdır.
  • Sebzeler önce yıkanmalı sonra doğranmalı, doğrandıktan sonra  uzun süre bekletilmemelidir.
  • Meyveler kesildikten ya da suyu sıkıldıktan sonra beklerse vitaminleri kaybolur. Sıkılmış meyve suyu buzdolabında dahi tutulursa vitaminleri azalır.
  • Süt fazla kaynatıldığında vitaminleri azaldığından en az 5 dk., en  fazla 10 dk. kaynatılmalıdır.
  • Sütlaç ve muhallebi gibi sütlü tatlılara şekeri, inmeye yakın atılmalıdır.
  • Sebzelerin haşlama suları atılırsa vitamin ve mineralleri kaybolur.
  • Yemeğin yağı fazla kavrulmamalıdır,  fazla kavrulduğunda yağ yanar, vitamin ve enerji değeri azalır, sağlığa zararlı duruma gelir. Kızartma yağı birden fazla kullanılmamalıdır.
  • Salata yapılırken çok ince doğranmamalıdır. Salata yapıldıktan sonra uzun süre bekletilmemelidir, limonu ve yağı ilave edildikten sonra hemen tüketilmelidir. Bekletilirse büyük ölçüde vitamin kaybı olur.
  • Yoğurdun suyu süzülürse; suyu ile birlikte vitamin ve mineral maddeleri atmış oluruz. Yoğurdu süzmeden taze olarak yemeliyiz.
  • Tarhana ve sebzeler (yeşil fasulye, bamya)  güneşte kurutulduğunda vitamin değeri azaldığından gölgede kurutulmaları  gerekir.
  • Konservelerin suları dökülmemeli pişirilerek yenilmelidir, en az on dakika kaynatılması sağlık için yararlıdır.
  • İyi yıkanmamış sebzelerden parazit ve mikroplar vücuda girebildiği için özellikle yeşil yapraklı sebzelerin ıslatma suyuna bir miktar sirke dökülmeli, çok iyi yıkanmalıdır.
  • Yıkanmadan yenen meyvelerden, sebzelerden ve diğer besinlerden tarım ilaçları kalıntıları vücuda alınabilir.
  • Deterjan kaplarına yoğurt, süt, salça, yağ ve diğer gıda maddeleri konmamalıdır. Bu kaplar istenildiği kadar yıkansa dahi deterjan artığı gitmemektedir. Deterjan vücut için kanserojen maddedir.
  • Dondurulmuş sebzeler pişirileceği zaman çözündürülmesi  için bekletilmemeli, direk pişirilmelidir aksi halde mikroorganizma faaliyeti hızla artacaktır.
  • Buzluktan çıkarılan, et, balık, tavuk gibi hayvansal ürünler dışarıda değil, buzdolabının alt bölümünde çözündürülmelidir.

Elma Sadece Meyve Değildir

Elma CipsiElma Helvası
Elma DolmasıElma Çayı
Elma KızartmasıElma Marmelatı
Elma SirkesiElmalı Baklava
Elmalı BörekElmalı Ekmek
Elmalı KekElmalı Krep
Elmalı PayElmalı Pilav
Elmalı TurtaElmalı Pirinç Çorbası
Elma Meftunesi 

Elma Ye, Kansere Yakalanma
 
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Kuşçu, günde 1 elma tüketmenin kanser riskini azalttığını, 2-3 tane tüketmenin ise alzheimer ve parkinson hastalığının ilerlemesini engellediğini söyledi. SDÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Kuşçu, son yıllarda yapılan çalışmalarda, günde iki üç adet elma ya da iki bardak elma suyu tüketmenin, alzheimer ve parkinson hastalığının ilerlemesini engellediğinin ortaya konulduğunu ifade etti.
 
GÜNDE BİR ELMA TÜKETMEYLE KANSER RİSKİ AZALIYOR
 
Elmada bulunan apigin adı verilen antioksidan özelliği yüksek madde sayesinde özellikle astım ve birçok insanın muzdarip olduğu alerjik reaksiyonların engellendiğini de aktaran Kuşçu, "Günde bir elma tüketmeyle kanser riski de azalıyor. Kolon kanserinde yüzde 20, göğüs kanserinde yüzde 18, yumurtalık kanserinde yüzde 15 ve prostat kanserinde yüzde 9 oranında engelleyici etkisi olduğu tespit edildi. Elma tüketimi kötü kolesterolü düşürüyor, iyi kolesterolün miktarını yükseltiyor. Kalp çarpıntısı riski yüzde 40 azalıyor.Yine günde bir elma tüketen bayanlarda TİP 1 diyabetin yüzde 28 oranında azaltıldığı çalışmalarda ortaya konulmuş." dedi.
 
ELMA AĞIR METALLERİ VÜCUTTAN ATIYOR
 
Elmadan elde edilen pektin bileşenleri verilen kişilerde radyasyon oranının yüzde 62 azaldığını belirten Kuşçu, "Günümüzde ister istemez radyasyona maruz kalıyoruz. Düşük maruz kaldığımız radyasyonlara karşı günlük tüketeceğimiz elma sayesinde en az şekilde etkilenmemiz mümkün. Pektin içerikli elma gibi ürünleri tüketerek ağır metallerin vücuttan atılması da mümkün. Pektin, metalleri bünyesinde tutarak vücuttan dışarı atılmasını sağlıyor. Endüstrileşmiş ağır sanayinin olduğu bölgelerde yaşayan insanlar ağır metal kontaminasyonuna maruz kalıyorlar. Ağır metalleri taşıyan tarımsal amaçlı sularla sulanmış meyve ve sebzelerin yine o bölgede deniz ve göletlerde ağır metallerin balık tüketimiyle civa, kurşun gibi ağır metaller insan vücuduna taşınabiliyor. İşte pektin sayesinde bu metallerin toksit etkilerinden kurtuluyoruz." diye konuştu.

   İYOT NEDİR? 
İnsan vücudunda çok az miktarda bulunan ,normal büyüme ve gelişme ile beyin ve vücut işlevleri için mutlak gerekli olan bir mineraldir.Günlük almamız gereken miktar bir toplu iğne başı kadar azdır. Bu az miktar yaşam için çok önemlidir.

İYODU HANGİ KAYNAKLARDAN SAĞLAYABİLİRİZ ?

İyot, vücuda ; yenilen besinlerden ve içilen sudan alınır. Ancak besinlerimizde ve içme sularımızda yeterli iyot bulunmuyorsa , o zaman vücudumuzun ihtiyacı olan iyodu alamayız.Bu nedenle ülkemizdeki sofralık tuzlar iyottan zenginleştirilmiştir.
 

İYOT NEDEN BU KADAR ÖNEMLİDİR ?

  • Beynin normal çalışmasını ve zeka geriliğinin önlenmesini
  • Bebeğimizin ve çocuğumuzun normal büyüme ve gelişmesi için gereklidir.


 İYOT YETERSİZLİĞİNDE NELERLE KARŞILAŞIRIZ ?

Anne ve Bebekte       

: Düşük, ölü doğum, bebek ölümü, sağırlık, dilsizlik, cücelik,   sağırlık, zeka geriliği,

Çocuk ve Gençlikte 

: Guatr , büyüme geriliği, okul başarısında düşme, öğrenme ve   algılama  güçlüğü

Yetişkinlerde

: Guatr, verim düşüklüğü, hipertroidizm, zihnin yeterle   çalışmaması, güçsüzlük,

Tüm Yaşlarda            : Radyasyona duyarlılık  ve troit kanseri riski artar.

 

İYOT YETERSİZLİĞİ NASIL ÖNLENİR ?

İyot yetersizliğine bağlı hastalıkların önlenmesi için en basit ve etkili yol iyotlu tuz kullanılmasıdır. İyotlu tuz ülkemizde besin satışı yapılan her yerde bulunmaktadır ve sağladığı yararlar yanında fiyatı da çok ucuzdur. Son yıllarda ülkemizde sofra tuzlarına iyot katılması zorunlu hale getirilmiştir. 

L Ü T F E N   D İ K K A T  !!!

  • Evinize aldığınız tuzun İyotlu olmasına dikkat ediniz.
  • Satın aldığınız İyotlu tuzunuzun İyot içeriğinin korunması için tuzu
    • Koyu renkli ve kapaklı kavanozlarda koruyunuz
    • Serin ve kuru yerde saklayınız
    • Güneş ışığından uzak tutunuz
  • Eğer tuzunuzu kendi torbasında saklayacaksanız naylon torbanın ağzını mutlaka kapalı tutunuz.
  • Tuzda bulunan iyotun yemek pişerken kaybolmaması için tuz , yemek ateşten indirilirken veya sofrada yerken konulmalıdır.

SAĞLIKLI VE ZEKİ NESİLLER İÇİN İYOTLU TUZ KULLANIN!... 

​PEKMEZLİ KEK
 
          Malzemeler:

  • 1 yumurta
  • ½  su bardağı şeker
  • 1 su bardağı pekmez
  • 1,5 su bardağı süt
  • ½ su bardağı sıvı yağ
  • 3 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • Bir miktar ceviz

    Yapılışı:
  • Yumurta şekerle iyice çırpılır, süt, yağ, pekmez eklenip karıştırılır.
  • Un, kabartma tozu, vanilya ve ceviz karıştırılarak kek hamuru kıvamına kadar çırpılır.
  • 170 derecede pişirilir.
  • Piştikten sonra üstüne pudra şekeri serpilir.  

Sağım süt veren hayvanların memelerindeki sütün belirli aralıklarla alınması için uygulanan bir dizi işlem olarak tanımlanabilir. Süt inekleri genellikle sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez sağılırlar. Günlük süt sağımının aralıkları eşit olursa süt verimi önemli ölçüde artar.Sağım saatleri de mümkün olduğunca değiştirilmemelidir.Çok süt veren inekler ve meme başı gevşek yapılı olan inekler doğumun ilk aylarında sütünü akıttığından bu hayvanlarda günde üç kez sağım yapılabilir.

Sağım elle veya makinayla olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Sağım her ne şekilde yapılırsa yapılsın memedeki sütün tamamı sağılmalı, memede süt bırakılmalıdır.

Elle sağımda meme ucunun parmaklarla çekiştirilmesi ve avucun tam yumulması gibi hatalı sağımlar yapılmamalıdır. Ayrıca elle sağımda hayvana acı ve eziyet verilmemelidir.

Makineli sağımın esası vakum uygulayarak sütün memeden dışarı çıkarılmasıdır. Makinalı sağımda vakumun çok iyi ayarlanması ve memelerde süt bittikten sonra sağım tüplerinin çıkarılması gerekir. Yapılan fazla sağım memede kanamalara sebep olabilir.

Sağımda, sağım süresi de önemlidir. Hayvan sütünü indirdikten sonra 6-7 dakika içerisinde sağılması gerekir, aksi halde hayvan sütünü tam olarak sağdırmaz. Buna hayvan sütünü çekti denilir.

İyi yapılmayan sağımlardan dolayı memede kalan süt, memenin hastalanmasına sebep olur. Meme hastalıklarına "mastitis" diyoruz. Mastitise yakalanan hayvanın sütünde ve memesinde şu belirtiler görülür.

 - Hayvanın memesinde şişlik, kızarıklık ve acı vardır.

- Hastalık ilerledikçe hayvanın ateşi yükselir. İştahı azalır ve süt verimi düşer.

- Memeden çıkan süt pıhtılı ve kanlıdır.

- Zamanında tedbir alınmaz ve meme tedavi edilmezse hayvanın memesi kör olur ve ileri safhalarda hayvanın ölümüyle bile sonuçlanabilir

- Bu nedenle meme hastalığının ilk belirtisi olan süt bozukluğu görülür görülmez hemen bir veteriner hekime müracaat edilerek tedaviye başlanmalıdır.

- Meme hastalığına yakalanan ve tedavi altına alınan hayvanların sütleri tedavi süresince tüketilmemelidir.

- Tedavide antibiyotikler kullanılmış ise sütler 3-4 gün süreyle maya tutmazlar.

Hayvanların mastitise yakalanma riskini azaltmak için;

1-Sağım öncesi ve sağım sonrası temizlik kurallarına uyulmalıdır.

2-Sağımda önce düveler, sonra sağlıklı inekler ve en sonunda da hastalıklı inekler sağılmalıdır.

3-Ahırda havalandırma, ışık ve temizlik devamlı sağlanmalıdır.

4-İneklerin yatacakları yer yeterli büyüklükte ve zemin düz olmalıdır.

5-Sağım makinaları temiz olmalı ve sağlıklı çalışmalıdır.

6-Ahırlarda karasinek, sivrisinek, bit, pire ve kene gibi haşerelerle mücadele edilmelidir.

7-Buzağı, düve ve ineklerin birbirlerini veya kendi kendilerini emmeleri önlenmelidir.

8-Sağmal hayvanların en az ayda bir kez mastitis yönünden kontrol edilmesi gerekir.

9-Sağımdan sonra memeler havlularla silinmeli ve meme başları derince bir kaba konmuş antiseptikli solüsyona batırılmalıdır. 

​Süte maya katılarak ekşitilmesi sonucu oluşan, sağlıklı besleyici sevilerek tüketilen bir üründür. Bileşimce çok zengin ve sindirimi kolay bir besindir. Her yaştaki insanın ihtiyacı olan temel besin öğelerini içerir. Çocukların büyüyüp gelişmesinde süt gibi etkilidir. Süt içmeyen kişiler bunun yerine yoğurt yiyebilir.Günde iki kase yoğurt yiyerek vücudun kalsiyum ihtiyacı karşılanabilir. Sütten daha iyi hazmedilir.Yoğurtla beraber yenen yemeklerinde hazmını kolaylaştırır.Süt ürünleri içerisinde yoğurt tüketimi ilk sırayı alır.

Süt Tozu Katımı:

Süt tozu katılarak yapılan yoğurt daha katı ve sert bir yapıda olur. Su salmaz, istenen tat ve ekşilikte olur. Mevsime ve sütün yapısına bağlı olarak 5 kg süte tepeleme 3 yemek kaşığı yağsız süt tozu katılır süt tencerede ocağa konup ısıtılır sıcaklık 40 dereceye gelince süt tozu katılır iyice karıştırılır. Karıştırma işlemine süt ocaktan indirilene kadar devam edilir.

Sütün Pastörizasyonu ( ısıtılması ):

Süt temiz bir tülbentten süzülerek tencereye boşaltılıp, ocağa konur süt tozu (yukarıda anlatıldığı gibi hazırlanarak) süte ilave edilip, karıştırılır.85- 95 dereceler arasına gelince ocak kısılır ve bu sıcaklıkta en az 10 dakika bekletilip ocaktan alınır ve soğutulur Soğutma işlemi, içi soğuk su dolu kapların içine süt kabını yerleştirip mayalama sıcaklığı olan 42-45 dereceye düşünceye kadar karıştırarak yapılmalıdır.

Sütün Mayalanması:

Isıtma işleminden sonra süt 42-45 dereceye kadar soğutulur yoğurt mayasının durumuna göre 5 kg süte 3 yemek kaşığı taze yoğurt (maya) ilave edilerek karıştırılır. Tencerenin kapağı kapatılır üzeri kalın bir örtü ile kapatılarak ılık bir odada mayalamaya bırakılır. Mayalanma süresi yaklaşık 2,5- 3 saattir. Maya olarak kullanılacak yoğurt taze ve ekşimemiş olmalıdır. Mayalanan yoğurt bir gece bekletildikten sonra tüketilmelidir

Faydaları:

Yoğurdun bağırsak zehirlenmeleri, kronik ishal, hazımsızlıktan kaynaklanan ağız kokması, kabızlık ve mide kanamaları gibi hastalıklara karşı tedavi edici özelliği vardır.

Yoğurttaki süt asidi, kalsiyum ve fosforun vücuda alınmasını kolaylaştırır. Yoğurdun sıkıntıları giderici, uykuyu düzenleyici etkisi vardır. Böbreklerin görevine yardım etmektedir. Yoğurt suyunun ise böbrek taşlarını erittiği bilinmektedir. Yoğurdun antibiyotik özelliği vardır.  Antibiyotikli ilaçlar kullanırken fazlaca yoğurt yediğimizde yan etkilerini ortadan kaldırdığı gözlenmiştir. Röntgen çekimleri sırasında vücuda verilen zararlı ışınların olumsuz etkilerini de en aza indirmektedir. 

İLETİŞİM

    Isparta İl Tarım ve Orman Müdürlüğü
  • Adres : Bahçelievler Mah. Süleyman Demirel Bulvarı No:71 32200 – ISPARTA

  • Telefon : 0 246 228 53 80 ( 81- 82 ) - 0 246 228 29 98

  • Faks : 0 246 228 53 88

  • E-Posta : isparta@tarimorman.gov.tr

  • KEP : tarimveormanbakanligi@hs01.kep.tr

satis@tarimorman.gov.tr

sales@tarimorman.gov.tr

abuse@tarimorman.gov.tr

webmaster@tarim.gov.tr

abuse@tarim.gov.tr

hr@tarim.gov.tr

info@tarim.gov.tr

ik@tarim.gov.tr

contact@tarim.gov.tr

Android
IOS

HIZLI MENÜ

  • Kullanıcı Girişi
  • Biyogüvenlik
  • e-Kütüphane
  • e-İmza Servisi
  • Intranet
  • Hizmet İçi Eğitim
  • Bakanlık e-Posta
  • Arabuluculuk
  • KVKK
  • Bilgi Güvenliği İhlal Bildirimi

ACİL NUMARALAR

  • 180 / Tarım İletişim Merkezi
  • 174 / Gıda Hattı
  • 112 / Orman Yangın
©2025 Tüm hakları saklıdır. TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI